29 Nisan 2010 Perşembe

SEMA ÇİÇEĞİ

Yine yeretti düşündürürcesine gönlüme.
Aşkını bilmedi yansırken üzerime.
Uç noktalarda biriydi o,
gezindiğim yerlerin hep üzerinde.

Neyzen Emre Tombul

O GELECEK

Bir gün bir ses duyulacak kapı açılacak o gelecek.
Beni çağırmayın ben bekliyorum.
Belki güneş onsuz çok doğacak üzerime belki yıllar geçecek
ama biliyorum beni götürmeyin dostlar o gelecek.
Belki saçlarım beyazlayacak yüzüm buruşacak.
Çileme çile katılacak.
Siz gidin dostlar ben gelmiyorum O GELECEK.

Neyzen Emre Tombul

20 Nisan 2010 Salı

YAŞ OTUZ BEŞ

Yaş otuz beş yolum yarısı.
Koşar adımlarla yürü al topuklarını yesin tembel pabuçların.
İlk derse girme son dersi unut akşamdan çözülsün bacakların.
BENIM BU HALIMIN MUHABBETI BILE YOK.
Cahit Sıtkı Tarancı,
yaşım otuz beş yolum yarısı.
Elimde bir otuz beşlik bir de yetmişlik rakı.
Küçüğünü gördük büyüğüne de gidelim.
Koşar adımlarla yürü sigarayı bırakacağım.
Geç kalırsan ilk gördüğün taksiye at kimliğini ben alacağım.
Bugün ilk otuz beşimin son yaş günü,
elimde bir küçük bir de büyük rakı.
BU HALIMIN SOHBETI YOK.
Küçüğü seni beklerken bitti,
büyüğünü de bizim kanımızdan bir kaç veletle görelim.
Yaşım otuz beş yolum yarısı.
Sana göre Sıtkı Tarancı.


Neyzen Emre Tombul

14/04/2010 13:57

8 Nisan 2010 Perşembe

DEĞİŞ TOKUŞ

Çek gölgeni karalama cümlelerimi,
yalnız yazıyorum artık şarkıların söz müziğini.
Sır söyleme kimselere sakın,
yankılanır saç altı kulaklardan dedikodu olur bana kadar gelir.
Şimdi sen başkasıyla,
elinle oynamıştın aşkımızla.
Ben yaban kollarda en direk serbest vuruş,
biz kendi sınırları içerisinde huş,
aşkımız değiş tokuş.
Çek dudaklarını boynuz başparemden bu kamış ses vermez sana.
Ezbere okuyabildiğin şiirim yok.
Sen yine bir başkasıyla ceza sahasında,
elinle oynamıştın aşkımızla.
Ben yalan kollarda penaltı vuruş.
Biz kendi sınırları içerisinde huş,
aşkımız değiş tokuş.


Neyzen Emre Tombul

Takipçiler

Blog Içi Ara