22 Eylül 2010 Çarşamba

YILDA BİR


Son birkaç seneye oranla,
bu sene çok erken başladı şiiri, günümüzün.
Belki de yaz kendinden fazla uzayarak,
sonbaharın kısmetini çiğnemişti.
Düşük bir mavi gökyüzüne,
yine kaderimizi çizecekti.
Koca şehir sessizliğimize tepişirken,
gün ertesinin yerinden bile oynamayacak,
bir sürü uykuları.
Ve ben iki aya kalmaz,
bir sahne sonrası istirahatı,
bir daha seninle tanışıyorum.
Birçok seneye kıyasla,
bu sene erken yanaştı seninli günlerimiz.
Belki de kıskanç saçların belinden fazla uzayarak,
muradiyeli bir kızın,
soyadıma çıkmak üzerine olduğu bir yolda ayağına dolanmıştı.
Tecrübesizliğinin kısmetini yemişti benimli günlerinin.
Kocamış, bu çaylak şehir, yerleşmiş olduğu dünyanın,
kusarken gölgesine,
çıkışta bir mavi, gök senin yüzünde,
kaderimizden dönüyordu.
Ve ben iki aya kalmaz,
bir sahne öncesi heyecanım,
gene senden ayrılıyorum.

Neyzen Emre TOMBUL

22/09/2010

16 Eylül 2010 Perşembe

Mektuplar Gözaltında


Küçük bir çocuktuk.
Kız çocuğuyduk hepimiz.
Komşu bahçelere yeltenme,
meyveler lekeledik eteklerimize.
Bir kere ölmeyecektik hiçbirimiz.
Küçük bir çocuktuk,
kız çocuğuyduk hepimiz.
Komşu evlerden borç satın alırdı annelerimiz.
Kimselerin olmadığı yerlere,
bilet, gözyaşı, babalarımızın.
Küçük bir çocuktuk,
(ayağımızın tersiyle iterek dünyayı,
yürüyerek gidecektik)
Kız çocuğuyduk.
Elimizde lekeli eteğimiz,
bir kere ölmeyeceğiz.
Ölmeyeceğiz bir kere,
hiçbirimiz.

Neyzen Emre TOMBUL
14/09/2010

Takipçiler

Blog Içi Ara