az yetişmeyiver bana,
dur, yavaşla ben hızlanırken hızla,
mesafemizi tut aklında.
Bir arayışta ki neyzen,
önce bulmaman gereken,
kuytu köşeleri,
huzurevlerini,
mezarlıkları dolaş sen.
Öyle bir yağıyordu ki yağmur,
kimliğimi seriyordu ayaklarının altına.
Ayrımış bölgede de,
tek bir satır yazmıyor,
izini sürebileyim toprağa.
Bin tane dünya sığarken güneşe,
sarı saçlarımın bir teli bile giremedi,
annesinin elini öpmeğe, evine.
Gölgem, geç gel biraz peşimden,
az yetişmeyiver bana,
aramıza da alma kimseleri,
onlar beni sevemez.
Beni sevemeyen, seni gıcık eder.
Sabahları ağlayarak gider işe uykuların.
Doğrularımı öldürür yalanları.
Sokma aramıza bu gece uçuşlarını.
Sigaralarını da içme onların,
ben fazlasıyla içmekteyim zaten,
sana ikramlarını...
Sen de keşke rakımı paylaşabilseydin,
alkolsüz tarafından,
bir kadeh de olsa benimle.
Rengini gösterirdim bir elim sayısınca dolu,
arkadaş masamızdaki en iyi parmağıma.
Gölgem, geç gel biraz peşimden,
mesafemizi tut aklında.
Bir arayışta ki şair,
ondan önce bulmaman gerekir.
Sağ elimi de tutmayı bırak.
Enstrümantal bir şiir yazacağım ben.
Al öteki elimi,
at, köpek, yılan, tavşan yap duvara sen.
Az yetişmeyiver bana,
mesafemizi tut aklında.
Gözüm yine bak, birine dalıyor.
Akrep akşamüstlerini yattığı yerden karşılıyor.
Hep bu mevsimde, bu saatlerde,
kapılarım tırmalanır.
Gölgem, evde olmayıver sen bu sefer.
Aklıma düşer sonra firarları,
kendim üzerine sürmeme rağmen gemileri,
trenli vagonları.
Dün hep bugünden güzeldi sende.
Geçmişin en güzeliyse,
daha dünyaya inmeden,
Tanrı'ya verdiğim sözdü bende.
Şimdileri bir heykel gibi,
Aşiyan Parkında oturmada aslım.
O kadar yüksek idi ki,
kaçamakta çığlıkları,
düşündüğümü duyamadım.
Her gece yıldızların sabahında,
çiğneyerek gölgemi,
hayata biraz yaşam katmaya gider,
doludizgin çocuklar.
Gölgem, geç gel biraz peşimden.
Bir arayıştayım ki ben,
benden önce bulmaman gereken,
kuytu köşeleri,
huzurevlerini,
mezarlıkları dolaş sen.
Dur, yavaşla ben hızlanırken hızla.
Mesafemizi mi?
Unut gitsin aklında...
20/01/2011
Neyzen Emre TOMBUL