24 Kasım 2009 Salı

ARDINDAN TERS KÖŞE

Ne vakit gölgelensen üzerime, bir mumum daha erirdi.
Hayalin ne zaman çöreklense soframa bir büyük daha biterdi.
Mümkün mü güzelim! Bir daha içsek o pınardan aynı bardakta zehrin şarabını.
Ahşap evin bahçesindeki eriğe dalsak çıplak ayaklarla.
Ben ceviz ağacından düşsem koluma sarılacak iki aylık alçının üzerine, sen gülsen yine bana.
Kaybettiklerim çoktu onun bulduklarından.
Ne vakit deli bir çift göz görsen hayatını verirdin, ben'se gözlerindeki bütün Aşkları toplayıp koleksiyonuma ekledim.
Ne zaman meyhane köşelerinde sarhoş olup çıkıp gitsen o karanlık adamlarla, ben dudağına değen çatal bıçakları topladım arkandan.
Arkama baktığım her şey yine de güzeldi seninle!
Hatırlar mısın, bir gün günün doğumunu seyredelim, boğazda olsun demiştin.
Arkasından uyumak yok ama demiştim, gemilerin nasıl traş ettiğini seyretmiştik boğazın sularını.
Satıh bembeyazdı, balıklar ilk kez hazırlanıyorlardı bizim için ıslanmaya.
Şunu şöyle bilesin! Ne zaman girsen aklıma bembeyaz bir sayfa daha kirlenecek adına.


NEYZEN EMRE TOMBUL

25/05/2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlettiğiniz görüşün bir kimliği olsun,
lütfen ADInızı belirtiniz.

Takipçiler

Blog Içi Ara