24 Kasım 2009 Salı

İSTANBUL.....

İstanbul doğuyor gözlerime....
Rüzgârın poyrazını önüne almış....
Bir şehir yerleşiyor haritasına coğrafyanın.
Ün sahibi çok meşhur olacağını, dünyanın hayranlığını kazanacağını bilmeden.
Boğazıda alacakmısın birdaha yanına?
Sarıyer, Kireçburnu, Yeniköy, İstinye, Emirgan....
Rumelihisarını seyredecek mi yine tam karşıdan Anadoluhisarı.
Bir İstanbul şiiri yazamadım gitti!!!
Necip Fazıl, Orhan Veli, Nazım Hikmet gibi.
İstanbul doğuyor gözlerime....
Rüzgarın lodosunu arkasına almış genç bir şehir.
Çoktan çok meşhur olacağını bilmeden.
Manzaranda kimleri oynayacak bu sefer!!!
Ermenisi, Rumu, İç Anadolu, Güneydoğu Anadoluyu, Ege, Akdeniz ve Karadenizlisini davet edecek misin göstermeye güzelliğini.
Turistleri ağırlayacak mı yeniden Sultanahmet.
Sirkecide trenler dinlenirken....
Depreme dayanıklı, ahşap evlerinden gelecekmi yine tanbur sesleri.
Bir köşende bir daha ney üfleyebilecek miyim.
Boğaz çocuklarınıda dizecek misin düşünen balıkçıllar gibi deniz kenarlarına!
Bir İstanbul şiiri yazamadım gitti!!
Necip Fazıl, Orhan Veli, Nazım Hikmet gibi.
İstanbul yaşlanıyor gözlerimde.
Uçak olmuş teyyareler gibi.
Rüzgarlarla hiçbir işi kalmamış.
Senin artık İstanbul olmadığını söylüyor bir büyüklerim.
Bir İstanbul şiiri yazamadım gitti.
Necip Fazıl, Orhan Veli, Nazım Hikmet gibi.

NEYZEN EMRE TOMBUL


22/04/2009


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlettiğiniz görüşün bir kimliği olsun,
lütfen ADInızı belirtiniz.

Takipçiler

Blog Içi Ara